O gün kana boyandı Çanakkale Boğazı,
Yeri göğü inletti askerimin avazı.
Dört taraftan saldırdı düşman delicesine,
Şarapneller saplandı Mehmetçiğin göğsüne
Türk’e karşı kin kustu, beraber oldu cihan,
Damla damla gözyaşı döktü yere asuman.
Allah’ın askerleri melekler yere indi,
Hakk’a kavuşan erler kanatlarına bindi.
Bir lodos fırtınası zaferden haber verdi,
Dengeler değişince, arttı kâfirin derdi.
On sekiz Mart’ta sular kan gölüne dönmüştü,
Zâlimin balonları gün doğmadan sönmüştü.
Ertuğrul tabyasından ateş yükseliyordu,
Ceddin iman güneşi aydınlatıyor yurdu.
Seddülbahir’de akan kan gövdeyi götürdü,
Bu çile nöbetleri hem gün, hem gece sürdü.
Conkbayırı’nda yazdı Mustafa Kemal destan,
Coğrafyaya dönüştü damarlardan akan kan.
Izdıraplara mahkûm vatanım ancak güldü,
Düşman bataryaları soğuk suya gömüldü.
Küfür tek bir millettir, ayrı gayrı seçilmez,
Mehmetçik haykırıyor: “Çanakkale Geçilmez”
İnsanlıktan nasipsiz küstah uğurlar ola!
Hatırla bu destanı, hatırla da gel yola!
İnancımız odur ki payidar olmaz zulüm,
Rabbim senin yolunda bize düğündür ölüm.
Taş ve toprak şahittir o muhteşem bozguna,
Çok acı bir ders verdik o salyalı azgına.
Al bayrağın altında gölgelenen askerim!
Cennet-i Âlâ’sında bekler seni ol Kerim!
Çanakkale içinde Hilâl, Sâlib’i ezdi,
Türk’ün mücahitleri bir büyük destan yazdı.
Yuvasından ayrılan artık geri dönmedi,
Onların sâyesinde al bayrağım inmedi.
Ey toprağın bağrına gömülen yiğit erler!
Döktüğünüz kanlarla ulvîleşti bu yerler.
Ey semaya taht kuran yüce, soylu er oğlu!
Duygusallıkta Kerem, yiğitlikte Köroğlu.
Ey asırları aşıp cihana hükmeden Türk!
Zafer kaderin olsun Rabbine şükreden Türk!